Kalın bağırsağın makata yakın son 15 santimlik kısma rektum denir. Bu kısımda meydana gelen kanserlere de rektum kanseri denir. Rektum kanseri tedavisinde ameliyattan önce ışın tedavisi ve ilaç tedavisi uygulanır. Bu durum hastalara ameliyat olmadan da iyileşme avantajı sağlar. Hastaların yaklaşık olarak %15 ile %20’sinde radyoterapi ve kemoterapi ile tamamen iyileşme sağlanabilir. Işın tedavisi ve kemoterapi gören hastalarda tümörün tamamen kaybolması durumunda hastalar ameliyata gerek kalmadan yakın takibe alınırlar. Teknik olarak bakıldığında açık ameliyat ile kapalı ameliyat arasında işlem açısından herhangi bir fark bulunmaz. Sadece kapalı ameliyat sonrası hastalar daha konforlu bir süreç geçirirler. Ameliyat sonrasında daha az ağrı hissederler ve daha hızlı bir şekilde ayağa kalkarlar. Bunun dışında hastalığın seyri ile ilgili herhangi bir fark bulunmaz. Ameliyat deneyimli hekimler ya da deneyimli cerrahlar tarafından yapılmalıdır. Çünkü yapılan bilimsel araştırmalar, deneyimli kişiler tarafından ameliyat edilen hastaların hastalıktan kurtulma olasılıklarının daha iyi olduğunu gösterir. Bu nedenle teşhisi konulan hastaların öncelikle kendilerine deneyimli ekip ya da cerrah bulmaları gerekir. 50 yaşını doldurmuş olan herkesin şikayeti olmadan kolonoskopik taramadan geçmeleri gerekir. Bazı kaynaklara göre 10 yılda bir bazı kaynaklara göre ise 5 yılda bir taramadan geçmeleri gerekir. Makattan kan gelen hastanın kesinlikle dikkatli bir şekilde incelenmesi gerekir. İleri yaşlarda bu kansızlık şikayetinin de olmasına neden olur. Bu nedenle anemi (kansızlık) şikayeti olan her hastanın incelenmesi gerekir. Bunun yanı sıra karın ağrısı, büyük abdestte görülen ishal, kabızlık gibi problemlerin de kalın bağırsak kanseri olabileceğini düşündürmesi gerekir.