Mide, Yemek Borusu Kanserleri

Mide ve yemek borusu kanserleri, ülkemizde sık görülen kanser türleri arasında yer alır. Bu nedenle 40 yaşın üzerine bulunan herkesin herhangi bir şikayeti olduğunda inceleme yaptırması gerekir. Kanser korkutucu gelen bir kelimedir. Ancak mide ve yemek borusu kanserleri tedavi edilebilen  kanser türü olarak kabul edilir. Hastalığın tedavi edilebilmesi içinde erken evrede yani uzak organlara herhangi bir atlama gerçekleşmeden kanserin teşhis edilmesi gerekir. Erken teşhis konulan hastaların büyük çoğunluğu hastalıktan kurtulabilir. Bu nedenle hastalık uzak organlara yayılmadan teşhisin konulması gerekir. Ufak bir yakınması bulunan kişilerin bile ülser zannedilip tedavi edilmeden önce endoskopik mide ve yemek borusu incelemesinin yapılması gerekir. Yapılan işlem oldukça basittir. Ancak incelemenin yapılmaması ve hastaların uzun bir süre ülser tedavisi alması hastalığın daha çok ilerlemesine ve tedavi edilemeyecek aşamalara gelmesine neden olur.

Bu hastalık türü bizim ülkemizde en fazla Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde görülür. Bunun yanı sıra fazla acı tüketen, turşu tüketen, tuzu gıdalar tüketen ve kurutulmuş et türü tüketen kişiler de fazla görülür. Örneğin; Uzak Doğu’da, Japonya’da sık görülmesinin nedeni et tüketiminin kurutularak yani tütsülenerek yapılmasıdır. Bunların içerisinde birikmiş olan bazı zehirli maddeler uzun dönemde kanser oluşumuna neden olur.

Kanserin erken teşhis edilebilmesi için endoskopik muayene yapılması gerekir. Bu durumun sağladığı iki önemli avantaj bulunur. Bu avantajlardan birisi tümör kaynaklı herhangi bir rahatsızlığın bulunması halinde bunun erken dönemde teşhisi sağlanmış olur. Bunun yanı sıra ülsere ya da mide yanmasına neden olan bakteri türlerinin de teşhisi sağlanmış olur. Helikobakter pilori denilen ve sadece endoskopik muayene ile mide duvarının içerisinde alınan küçük biyopsi sırasında yapılan test ile anlaşılan bir rahatsızlık türüdür. Bakterinin bu şekilde tespit edilmesi durumunda tedavi süreci de oldukça kolay bir şekilde yerine getirilir. Mide tümörünün saptandığı zaman da uzak organlara yayılmanın olduğu ya da tedaviden sonra organlara yayılmanın olması durumunda tedavi başarılı olamıyor. Uzun dönemde de bu hastalar kaybediliyor. Burada ki en önemli durum tümörün mide duvarında kalmayarak uzak organlara Metastaz yapılmasıdır. Öldürücü olan durum budur. Genellikle yutma güçlüğü ile ortaya çıkar. Yakınmalar başlangıçta katı gıdalara daha sonra sıvı gıdalara karşı olur. Hastalar en son suyu bile yutamayacak hale gelirler. Bu nedenle küçük bir yutma güçlüğü bile yaşansa endoskopik inceleme yaptırılması gerekir.